Diş ağrısıyla başlayan acı beyninde bitti! Su bile içemiyordu: ‘Bununla yaşamayı öğren’
Betül Topaklı / Milliyet.com.tr – Çağla Irmak Yıldırım, 2001 yılında Bandırma’da doğdu. Annesi adliyeden, babası sağlık memurluğundan emekli olan Çağla’nın, bir abisi bir de ablası var. Genç kızın ailesi ve sevdikleriyle çok mutlu bir hayatı vardı ta ki 2 buçuk yıl öncesine kadar. İstanbul’da yaşayan Çağla’nın diş ağrısı başladı ancak o diş hekimine gitmekten korkuyordu. Sakarya’da yaşayan ailesinin yanına taşıyan genç kız, diş ağrılarına daha fazla dayanamayarak annesiyle birlikte dişçiye gitti. Sonrasında yaşadığı kâbus dolu günleri Çağla şöyle anlatıyor:
Haberin Devamı
“Dişçide dişlerimin röntgeni çekildikten sonra doktor bana, ‘Senin dişinde hiçbir şey yok. Sen ağrıyı kafanda kurmuşsun’ dedi. Tabii ki ben dişçinin söylediklerini kabul etmedim. Çünkü yüzümde dayanamayacağım kadar çok ağrı vardı. Dişçi, ‘Sinire bile dokunmayan çok ufak bir çürüğün var, onun tedavisi yapalım’ dedi. Uyuşturmak için iğne yaptı. Yaklaşık bir dakika geçtikten sonra ise acılar içinde kaldım. Yüzüm uyuştu ama ağrım iki katına çıktı. Çünkü sinire müdahale ettikleri için canım daha fazla yanmaya başladı. Diş hekimi yaşadığım ağrının dişle alakalı olmadığını, nörolojiye gitmem gerektiğini söyledi. Ertesi gün randevu alıp nöroloji doktoruna giderek yaşadıklarımı anlattım. Bana, ‘Yüzünde elektrik çarpması gibi bir şey hissediyor musun?’ diye sordu. Ben de ‘Evet, özellikle çene kısmında daha çok hissediyorum’ dedim.”
‘BANA YARDIM EDİN DİYE YALVARDIM’
Herkes Çağla’nın hastalığının MS ya da tümör olduğunu düşünüyordu ancak gittiği doktor tanıyı hemen koymuştu. Hastalığının adı: Trigeminal nevraljiydi. Doktor Çağla’yı hemen eğitim araştırma hastanesine yönlendirdi. Burada genç kıza, 4 ay ilaç tedavisi uygulandı ancak yapılan bu tedavi Çağla’da hiçbir işe yaramadı. Ağrılarını hafifletmediği gibi aksine daha da çok şiddetlendi. Talihsiz kız, her gün acile gidip, serum taktırıyordu. Geçmeyen ağrıları onu geceleri uyutmuyordu.Hatta artık öyle bir duruma geldi ki, 3 gün boyunca hiç uyumadı, yemek yiyemedi, su bile içemedi. Yaşadığı acıyla randevu bile alamadan doktoruna gittiğini söyleyen Çağla, “Doktoruma, ‘Bana yardım edin’ diye yalvardım ancak ilgilenmediği gibi randevu almadığım için işlem de yapmadı” dedi. Çağla, ertesi gün başka bir doktora randevu aldı. Doktor genç kıza, “Sana kullanılabilecek bütün ilaçlar kullanılmış ama bu ilaçlardan hiçbir şekilde fayda görmemişsin” diyerek Çağla’yı algoloji (ağrı) polikliniğine yönlendirdi.
Haberin Devamı
HİÇBİR İLAÇ VE TEDAVİ İŞE YARAMADI
Algoloji (ağrı) polikliniği doktoru Çağla’ya, “Bu hastalığa sahip bu kadar genç biriyle daha önce hiç karşılaşmadık” dedi ve hemen hastalığının tedavisi için blokaj tedavisine başladı. Bu tedaviyle Çağla’nın yüzüne iğneyle birlikte ilaç veriyorlar yani sinirlerin ağrıyı iletmesini engelliyorlardı. Ancak yapılan ilk blokajdan bir hafta sonra Çağla’nın ağrısının tekrarlaması üzerine bir işlem daha yapıldı. Talihsiz kızın bu sefer de ağrıları bir ay sonra nüksetti. Bunun üzerine Çağla’nın radyo frekans tedavisiyle sinirlerinin yakılmasına karar verildi. Ancak bu da genç kızın ağrılarını geçirmeye çare olmadı. Çağla, yaptığı araştırmalar sonucunda, söz konusu bu işlemlerin hastaya geçici bir rahatlatma sağladığını öğrendi.
“Doktora gidip yalvardım, ‘Bunun bir ameliyatı yok mu?’ diye. Her gittiğim doktor bana, ‘Ameliyatı yok, bununla yaşamayı öğrenmek zorundasın’ dedi. Bu hastalık halk arasında, delirten ve intihar hastalığı olarak geçiyor. Gerçekten öyle çünkü akıl sağlığınızı kaybediyor, hiçbir şekilde mantıklı düşünemiyorsunuz. Çünkü tüm yaşamınız kısıtlanıyor. Başka çarem olmadığı için sürekli algolojiye gidip, iğne yaptırıyordum. Bu kadar fazla işlem yaptırmam da yüz felci geçirmeme neden oldu. Yüzümün sağ tarafı çöktü. Erken fark edildiği için direkt damardan kortizon verildi. Bu sayede kitlenen çenem biraz açıldı. Bu süreçte yüzüme sıcak sularla kompres yaptım, kortizonlar kullandım. Masajlar, egzersiz derken güç bela bir şekilde toparladım.”
‘CANIMA KIYMAYI BİLE DÜŞÜNDÜM’
Çağla, hastalığı nedeniyle zor günler geçiriyordu ancak çalışmak da istiyordu. Çünkü erkek arkadaşı vardı ve onunla nişan planlıyordu. Fakat ağrıları tekrar nüksettiği için nişan yapamadılar. Yaşadığı ağrılara daha fazla dayanamayan genç kız, canına kıymayı bile düşündü. Tam bu sırada bir gün Çağla’nın annesi, sosyal medyada gezinirken, trigeminal nevralji hastalığının ameliyatla bir tedavisi olduğunu, bunun da Sivas Devlet Hastanesi’nde yapıldığını gördü. Başta Çağla olmak üzere tüm aile bu duruma çok sevindi ve ‘Sivas’ta yapılıyorsa İstanbul’da da yapılıyordur’ diyerek İstanbul’da yaşayan abisinin yanına geldi. Hemen Göztepe Şehir Hastanesi’ne giden genç kızı muayene eden doktor, “Bu ameliyatı ben yapmıyorum ama yapan bir hocam var” diyerek Çağla ve ailesini Doç. Dr. Mehmet Sabri Gürbüz’e yönlendirdi. Yapılan görüşme sonrası Çağla’nın ameliyat işlemleri başlatıldı. Sıra beklemeye gelmişti ama genç kız yaşadığı ağrılara artık dayanamıyordu. Günde 6-7 tane ağrı kesici içiyordu ama hiçbir etkisi olmuyordu. Çağla, durumunu doktoruna anlatınca, hiç bekletilmeden ameliyata alındı.
Haberin Devamı
’24 YAŞIMDA YENİDEN DOĞDUM’
Yapılan ameliyat sonrası yeniden doğduğunu söyleyen Çağla, doktoru Doçent Doktor Mehmet Sabri Gürbüz’ü arayarak, “Siz bir hayat kurtardınız çünkü ben artık canımdan vazgeçmiştim” dedi. Şu anda onun sayesinde rahat uyku uyuyabildiğini anlatan Çağla, “Buradan da kendisine çok teşekkür ederim. Beni hayata döndürdü. Onunla tanışmasaydım hâlâ bu dayanılmaz ağrılarla cebelleşiyor olacaktım” dedi.
Haberin Devamı
‘EN ŞİDDETLİ KRONİK AĞRILARI YAŞADIM’
Trigeminal sinirin beynin 5’inci ana siniri olduğunu ve yüze uzandığını aktaran Çağla, “Yüzümüzdeki duyuları ve motor fonksiyonlarını kontrol eder. Yani parmağınızı gözünüze götürmenize, gözünüzü kırpmanıza, çiğneme işlemine yardımcı olur. Trigeminal nevralji sinirin köküne bir damarın baskı yapmasından dolayı oluşabiliyor. Tıp literatüründe en şiddetli kronik ağrı olarak geçiyor. Bu nedenle trigeminal nevralji ataklarını kontrol etmeye çalışmak aslında çok zordur. Çünkü ne zaman başlayacağını bilemezsiniz. Benim uykum çok ağır olmasına rağmen acılar içinde uyanıp direkt ağrı kesiciler içiyordum ya da haftanın 4 günü ambulansla acile kaldırılıyordum” diyerek yaşadığı zor günleri anlattı:
Haberin Devamı
“Trigeminal nevralji hastaları dişlerini fırçalayamazlar, yüzlerini yıkayamazlar, sert şeyler yiyemezler. Çok soğuk bir şey yiyip içemezler, duşa giremezler ve ağızlarını çalkalayamazlar. Bu saydığım durumların hepsi trigeminal nevraljiyi tetikleyen ve atakların şiddetlenmesine sebep olan unsurlar. Soğuk sıcak değişiminden dolayı sinir anlık olarak tepki gösteriyor ve bu tepki nedeniyle atak başlıyor. Uykunuzdan uyanıyorsunuz, yemek yiyemiyorsunuz, su içmeye bile hasret kalıyorsunuz. Çünkü dişin en ufak bir sızlaması bile atağın başlamasına sebep oluyor. Banyo yapamadığım ve kadınsal ihtiyaçlarımı gideremediğim için aynaya bile bakmıyor, kendimden nefret ediyordum.”
‘AMELİYAT OLUP SAĞLIĞIMA KAVUŞTUM’
Genellikle bu hastalığın yüzün tek tarafında geliştiğini söyleyen Çağla, “Ancak benim yüzümün iki tarafında da vardı. Bu sebepten dolayı hem sağ tarafımdan hem sol tarafımdan beyin ameliyat oldum. Artık çok iyiyim ve normal yaşantıma yavaş yavaş geri dönüyorum. Bu hastalığa sahip olan insanlar asla pes etmesinler. Her hastalığın olduğu gibi bu hastalığın da bir tedavisi var. Ameliyat olmaktan asla korkmayın. Bu işin ehli bir uzmana denk geldiğiniz zaman gönlünüz ferah bir şekilde ameliyatınızı olun” diyerek sözlerini noktaladı.
Haber Kaynak : MILLIYET.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
